‘’Afrika Medeniyeti Diye Bir Medeniyet Olabilir mi?’’
BURA’nın İNSAMER işbirliğiyle organize ettiği “İslam Coğrafyasını Anlamak” başlıklı atölye çalışmasının 4. oturumu Dr. Mükerrem Miftah ile Boğaziçi Üniversitesi’nde yapıldı. Afrika’da kimlikler, krizler ve müslümanlar üzerine yapılan oturum, Afrika ve medeniyet araştırmaları alanında çalışmalarını yürüten Dr. Miftah’ın sunumu ile başladı. Afrika’daki ülkelerin ortak problemlere değinen Mükerrem Miftah, sorunların ortaya çıkışını anlamak için tarihe ve özellikle sömürge dönemine detaylı bakılması gerektiğini vurguladı.
Afrika kıtasının algılanışı ve Afrikalılar kavramları üzerinden duran Mükerrem Miftah, vatandaşı olduğu Etiyopya ve çevresini Afrika’nın diğer bölgeleri ile karşılaştırdıktan sonra bir bütün olarak Afrika’dan bahsetmenin zor olduğunu söyledi.
Dışarıdan bakıldığında Afrikalı denince siyah tenli insanlar anlaşılmakta ve herkesin kafasında aşağı yukarı aynı tipoloji canlanmakta. Fakat çok büyük bir kara parçası olan Afrika için bu algının çok yanlış olduğu, kuzeyinden güneyine Afrika’nın farklı özellikler barındıran bir kıta olduğu ortada. Afrika’ya güncel bakışın yanı sıra geçmişe ve medeniyet tasavvuruna da değinen Mükerrem Miftah’a göre Afrika medeniyeti diye bir şeyden bahsetmek çok zor. ‘’Afrika Medeniyeti diye bir medeniyet olabilir mi?’’ sorusunu katılımcılarla da paylaşan Miftah; Mısır, Kuş, Aksum diye medeniyetlerin olduğunu ve biraz daha araştırılması halinde zengin bir bilgi birikimi elde edileceği farklı medeniyetlere dair ip uçları bulunabileceğini belirtti. Bu sebeple Afrika medeniyeti yerine Afrika’daki medeniyetler, Afrikalılar yerine en azından daha bölgesel ifadelerin kullanılması gerektiğini ifade etti.
Afrika ile ilgili genel bilgileri de paylaştıktan sonra, Afrika boyunuzu olarak da bilinen ve nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan bölge üzerinde duruldu. Somali, Etiyopya, Eritre ve Cibuti ülkelerinde yaşayan insanların birbirlerinden çok da bir farklı olmadığını vurgulayan Dr. Miftah, sömürge döneminden kalma suni sınırlar ve kimlik sıkıntılarının günümüzde hala büyük krizlere yol açtığını ifade etti. Dış müdahaleye çok açık olan bu ülkelerde çıkarlar çatışması yaşanmakta olup, kıta insanı kendi başına bir gelecek inşa edemiyor.
Soru ve yorumlarla devam eden İslam Coğrafyasını Anlamak adlı programın 4. oturumu, farklı ülkelerden durum çalışmalarının konuşulmasıyla sona erdi. 5. oturumun Rusya Hinterlandı ve Müslümanlar üzerine yapılacağı programımıza katkı sunan katılımcılara teşekkür ederiz.
1. Oturum Haberi – “Türkiye Hapşırırsa Balkanlar Nezle Olur!”
2. Oturum Haberi – “Güney Asya’da Sınırlar ve Sorunlar Kolonyalizm Mirasıdır’’
3. Oturum Haberi – “Aralarındaki Rekabete Rağmen İran ve Suudi Arabistan Savaştırılmaz!”
5. Oturum Haberi – ‘’Rusya’nın Akdeniz’de Bu Kadar Etkin Olduğu Bir Süreç Görülmemiştir’’