İslam Politik Ekonomisi Enstitüsü (İİPE), küresel alanda gittikçe önem kazanan İslam iktisadı düşüncesine politik-ekonomi yaklaşımı ile disiplinler arası bir boyut kazandırmayı ve bu sayede özgün bir akademik derinlik oluşturarak hem ulusal hem de uluslararası bilgi üretimine katkı sağlamayı amaçlamaktadır.
Bu amaç doğrultusunda organize ettiği atölye programlarından sonuncusu olan Yaz Okulu programı 29 Mayıs ve 7 Haziran 2020 tarihleri arasında süregelen pandemi sebebiyle online olarak altı gün olarak organize edildi. 2018 Güz ve 2019 Bahar Atölyelerimize de katılarak öğrencilere eğitim veren Prof. Dr. Feridun Yılmaz ve Prof. Dr. Mehmet Asutay’ın yanı sıra, bu yaz okulumuz geçtiğimiz iki yıl boyunca düzenlenen eğitim ve müzakere oturumlarının bir çıktısı olarak BURA İİPE programında yetişen dört öğrencimizin de eğitimlerine yer verdi. Açılış dersini veren Feridun Yılmaz Hocamız “Ana Akım İktisat Ötesinde Düşünebilmenin İmkanları” başlıklı oturumda İslam Politik Ekonomisinin ve heterodoks ekonomi okullarının gelişimleri ve ana akım iktisat karşısındaki pozisyonlarını tarihi seyir içerisinde anlattı. İkinci oturumda Mehmet Raşit Güneş “Ulus-Devlet ve İslam: Bir İmkânsızlık Hikayesi” konusunu işleyerek İslam ahlak yapısına dayalı bir toplumsal yapının ulus-devlet içerisinde oluşturulup oluşturulamayacağını tartıştı. İlk haftanın son oturumunda Muhlis Selman Sağlam “Piyasa Kavramının İnşasında Ahlakın Rolü” başlıklı semineriyle piyasa kavramını derinlemesine analiz ederek ahlakın bu süreçteki rolünü inceledi. 5 Haziran’da başlayan ikinci hafta oturumunda Mehmet Asutay İslam Politik Ekonomisi’nin tanımını ve neden İslam Ekonomisinin bir İslam Politik Ekonomisi olarak şekillenmesi gerektiğini anlattı. Beşinci oturumda Merve Reyhan Ekinci “Refah Devletinde Vatandaş ve Göçmen Olmak” konulu semineriyle genelde örnek olarak gösterilen refah devlet yapısını derinlemesine analiz ederek İslam Politik Ekonomisi bağlamında bir eleştirisini yaptı. Programın son oturumunda Firdevs Erva Genç “İslam Hukukunun Gölgesinde Fıkıh” başlıklı sunumuyla akademik bir disiplin olarak kurulmuş olan İslam Hukuk’unun fıkıh ilmi ile olan ilişkisini ve neye tekabül ettiğini inceledi.
Her seminerden sonra yaklaşık bir saat süren ve İsa Yılmaz ve Harun Şencal moderatörlüğünde gerçekleştirilen müzakere oturumları düzenlenerek katılımcıların duydukları kavramları birbiriyle müzakere edecekleri bir ortam sağlandı. Özellikle muğlak kalan kavramların veya farklı anlaşılan konuların katılımcılar arasında müzakere edildiği oturumlar dinlenilen derslerin sindirilmesinde önemli bir rol oynadı.